19 Eylül 2011 Pazartesi

Eurobasket 2013'e katılım şartları açıklandı


FIBA Avrupa Yönetimi, 2013 Avrupa Basketbol Şampiyonası'na katılma şartlarını açıkladı. Bu yıl ilk kez 24 takımla düzenlenen Avrupa Şampiyonası, 2013'te de 24 ülkenin katılımıyla organize edilecek.

Slovenya'nın düzenleyeceği Eurobasket 2013'te yer almak için 38 ülke yarışacak. Ev sahibi Slovenya'nın yanı sıra Londra'daki olimpiyat oyunlarında mücadele edecek ve olimpiyat elemelerinde yer alacak tüm ülkeler 2013 Avrupa Basketbol Şampiyonası'na katılacaklar.

Buna göre Londra biletini elinde bulunduran Büyük Britanya, İspanya ve Fransa'yla birlikte; olimpiyat elemelerinde yer alacak Rusya, Makedonya, Litvanya ve Yunanistan 2013 Avrupa Şampiyonası'nda mücadele edecekler.

Milli takımımız 2013 Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda yer alabilmek için 2012 yaz aylarında düzenlenecek elemelerde mücadele etmek zorunda. 30 takımın katılacağı elemelerde altı grup bulunacak. Grupları ilk iki sırada bitiren takımlar ve en iyi dört üçüncü, 2013'teki Avrupa Şampiyonası'nda yer alacak.

Sırbistan, Almanya, İtalya ve Hırvatistan gibi güçlü ülkelerle birlikte eleme oynayacak milli takımımızın ilk iki torba içinde olması bekleniyor.

Kaynak : NTVSPOR

Eurobasket2011 Sıralama

Avrupa'nın en büyüğü 'yine' İspanya!


Eurobasket 2011'de mutlu sona İspanya ulaştı. NTV Spor'dan canlı olarak yayınlanan karşılaşmada, son şampiyon İspanya, Fransa'yı 98-85'lik skorla mağlup etti. İspanya altın madalyanın sahibi olurken, Fransa da ikincilik kürsüsüne çıkarak turnuvayı gümüş madalya ile tamamladı.

İspanya'nın galibiyetinde Juan Carlos Navarro 27 sayı - 5 asist ile öne çıktı. Pau Gasol 17 sayı - 10 ribaund - 4 asistle galibiyette pay sahibi olan bir başka isim olurken, Jose Calderon 17 sayı, Rudy Fernandez 14 sayı ve Marc Gasol de 11 sayı - 6 ribaundla mücadele etti.


Fransa'da ise Tony Parker'in 26 sayı - 5 ribaund - 5 asistlik performansı şampiyonluk için yeterli olmadı. 62 yıl sonra finale yükselen Fransa'da Boris Diaw 12 sayı - 7 asist, Joachim Noah 11 sayı - 8 ribaund ve Nicolas Batum da 10 sayı - 4 ribaund üretti.

TURNUVANIN MVP'Sİ JUAN CARLOS NAVARRO
Yarı finalde Makedonya potasına 35 sayı bırakarak İspanya'nın finale çıkmasında başrol oynayan Navarro, final maçında da takımını sırtladı. 27 sayı üreten Navarro, turnuvanın En Değerli Oyuncusu ödülünün sahibi oldu. Turnuvayı 18,7 sayı ortalamasıyla tamamlayan Juan Carlos Navarro, ödülünü Litvanya basketbolunun efsane isimlerinden Arvydas Sabonis'in elinden aldı.

EN İYİ BEŞTE 2 İSPANYOL
İspanya'nın altın madalya, Fransa'nın bronz madalya ve Rusya'nın bronz madalya aldığı şampiyonun ardından turnuvanın en iyi beş oyuncusu da açıklandı. Bo McCalebb (Makedonya), Tony Parker (Fransa), Juan Carlos Navarro (İspanya), Andrei Kirilenko (Rusya) ve Pau Gasol (İspanya) turnuvanın beşine seçildi.

Karşılaşmanın ilk dakikaları karşılıklı basketlerle geçildi. 4. dakikada 8-8 eşitlikle geçilirken, Tony Parker'ın basketiyle Fransa skoru 10-8 yaptı. Çember altından etkili olan Fransa, İspanya'nın savunmadaki direncini arttırmasıyla skor üretmekte zorlandı. Navarro ve Marc Gasol'un basketleriyle skordaki üstünlüğü eline alan İspanya, son 2 dakikaya girilirken farkı 8 sayıya çıkartıp, skoru da 22-14'e getirdi. İlk çeyrek 25-20 İspanya lehine geçildi.

İkinci çeyreğe Calderon ve Ibaka'nın basketleriyle başlayan İspanya, skoru 29-20'ye getirdi. Gelabale ve Parker'in üst üste iki hücumda ürettiği üç sayılık basketlerle fark üç sayıya düşerken, Navarro, Calderon ve Pau Gasol üçlüsüyle toparlanan İspanya, yakaladığı 9-0'lık seri ile 14. dakikayı 38-26 önde tamamladı. Batum'un smacı Fransa'ya nefes aldırırken, Rudy Fernandez'in basketleriyle İspanya farkı 12 sayıya kadar çıkarttı. De Colo'nun devreye girmesinin ardından Batum'un üst üste sayılarıyla farkı beş sayıya kadar düşüren Fransa, Pau Gasol'un sayılarına engel olamayınca devre 50-41 sona erdi.

Üçüncü periyodun ilk dakikalarında farkı koruyan ve oyunun kontrolünü elinde tutan İspanya, Gelabale ve Noah'ın basketlerine engel olamayınca fark 6 sayıya düştü. İspanya'nın imdadını maçın genelinde olduğu gibi bir kez daha Navarro yetişti ve bu oyuncunun üç sayılık basketiyle rahat bir nefes alan İspanya, Marc Gasol ve Navarro'nun da devreye girmesiyle farkı yeniden çift haneli skorlara çıkardı. Üçüncü periyot 75-62 İspanya'nın üstünlüğü ile geçildi.

33. dakikada Rudy Fernandez'in smacıyla 81-66 geçilirken, oyunun hakimi olan İspanya; Tony Parker ve Boris Diaw'ın basketlerine, Navarro ve Calderon ile yanıt verdi. 36. dakikayı 14 sayı farkla önde geçen İspanya; karşılaşmadan 98-85'lik skorla galip ayrıldı ve altın madalyanın sahibi oldu.

İSTATİSTİKLERLE FİNAL MAÇI
İspanya takım halinde 40 dakikaya 10 blok sığdırırken, Serge Ibaka 5 blok ile başı çekti. Pau Gasol 3 blok ile oynarken, Marc Gasol de 2 blok yaptı.

24 kez serbest atış çizgisine giden İspanya, 22'sinden başarı sağlarken; Fransa aynı çizgiden 10/13 isabet yüzdesiyle oynadı.

Her iki takım maçı toplamda 32 ribaund ile noktalarken, İspanya 7, Fransa da 10 hücum ribaundu aldı.

TURNUVANIN SIRALAMASI
1 - İspanya 10 galibiyet 1 mağlubiyet
2 - Fransa 9 galibiyet 2 mağlubiyet
3 - Rusya 10 galibiyet 1 mağlubiyet
4 - Makedonya 7 galibiyet 4 mağlubiyet
5 - Litvanya 8 galibiyet 3 mağlubiyet
6 - Yunanistan 7 galibiyet 4 mağlubiyet
7 - Slovenya 6 galibiyet 5 mağlubiyet
8 - Sırbistan 5 galibiyet 6 mağlubiyet


Kaynak : NTVSPOR

Bronz madalyanın sahibi Rusya oldu


NTV Spor'dan canlı olarak yayınlanan karşılaşmada Rusya, Makedonya'yı 72-68 mağlup ederek Avrupa Şampiyonası'nı 3. sırada tamamladı.

İlk dakikalarda her iki takım birbirine üstünlük kuramazken, çeyreğin sonlarına doğru etkili olan Rusya, ilk on dakikayı 17-13 önde tamamladı. İkinci çeyrekte farkı koruyan Rusya, soyunma odasına 36-30 önde girdi. 25. dakikada farkı 7 sayıya kadar çıkartan Rusya, final periyoduna 2 sayı farkla 52-50 önde girdi.

Son periyotta ise büyük bir heyecan yaşandı. Son dakikaya 68-68 eşitlikle girilirken, Bykov'un smacıyla Rusya skoru 70-68'e getirdi. Son 7 saniye kala Damjan Stojanovski'nin, Rusya'nın çember altında bomboş pozisyonda topu elinden kaçırınca, Rusya karşılaşmadan 70-68 galip ayrıldı ve turnuvayı 3. sırada bitirerek bronz madalyanın sahibi oldu.

David Blatt yönetimindeki Rusya'da 18 sayı kaydeden ve 38 dakika sahada kalan Andrei Kirilenko takımının en skorer ismi olurken, Andrey Vorontsevich, Timofey Mozgov ve Serge Monya 10'ar sayı ile galibiyette önemli rol oynadı.

Makedonya cephesinde ise Bo McClebb 36 dakikaya 22 sayı sığdırdı. Vlado Ilievski 4 asist - 5 top kaybının yanı sıra rakip potaya 16 sayı bırakırken, Pero Antic düşük şut yüzdesiyle 13 sayı üretti.


Kaynak : NTVSPOR

Litvanya, Yunanistan'ı devirdi


2011 Avrupa Başketbol Şampiyonası'nda Litvanya, Yunanistan'ı 73-69 yenerek, Avrupa beşincisi oldu.

Litvanya, ev sahipliğini yaptığı şampiyonada 5'incilik, 6'ıncılık maçının ilk çeyreğini Yunanistan karşısında 20-14 geride kapadı.

İkinci çeyrekte dengeyi kurmasına rağmen Litvanya, Yunanistan'ın sayılarına engel olamayınca bu periyodu da 37-32 geride tamamladı.

Litvanya 3. çeyrekte sayı üretmekte zorlanmadı ve 10 dakikalık süreçte rakibine 24-11 üstünlük sağlayarak, bu periyottan 56-48 galip ayrıldı.

Son çeyrekte her 2 takımda karşılıklı sayılar buldu ve maç 73-69 Litvanya'nın üstünlüğünde sona erdi.

Bu sonuçla Litvanya Avrupa beşincisi olurken, Yunanistan ise altıncılıkta kaldı.


Kaynak : NTVSPOR

Slovenya 7. bitirdi


2011 Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda Slovenya, Sırbistan'ı 72-68 yendi ve Avrupa 7'incisi oldu.

Türk Hakem Emin Moğulkoç'un da görev aldığı maçın ilk çeyreği 27-20 Slovenya'nın üstünlüğünde geçti.

Yunanistan maçında olduğu gibi bu karşılaşmaya da yavaş başlayan Sırbistan 2. çeyrekte biraz toparlansa da bu gayreti yetmedi ve ilk devre 44-39 Slovenya'nın üstünlüğü ile sona erdi.

Slovenya, iyi oyununu 3. çeyrekte de sürdürdü ve son 10 dakikaya 64-51 önde girdi. Son çeyrekte sayı üretmekte zorlanan Slovenya farkı iyice kapatan Sırbistan karşısında zorlanmasına rağmen, maçtan 72-68 galip ayrıldı.


Kaynak : NTVSPOR

17 Eylül 2011 Cumartesi

Fransa 62 yıl sonra finale çıktı


Eurobasket 2011'de NTV Spor'dan canlı olarak yayınlanan karşılaşmada Fransa, Rusya'yı 79-71 mağlup etti ve finalde İspanya'nın rakibi oldu.

Finale yükselen Fransa, İspanya'nın ardından Londra Olimpiyatları'na katılma hakkı da elde etti. Avrupa Şampiyonası'ndaki son finalini 1949 yılında oynayan Fransa, 62 yıl sonra finale çıkma başarısı gösterdi.

Fransa'da Tony Parker 22 sayı - 3 ribaund - 3 asist ile sahanın en skorer ismi olurken, kritik anlarda sahne alan Nicolas Batum yüksek şut yüzdesiyle 19 sayı - 7 ribaund - 4 asist ile mücadele etti. Joachim Noah da 7 sayı - 8 ribaund - 2 asistle galibiyette önemli rol oynadı.

Turnuvadaki ilk mağlubiyetini alan Rusya'da Andrei Kirilenko 21 sayı ile takımının en skorer ismi oldu. Timofey Mozgov 12 sayı kaydederken, Victor Khryapa da 9 sayı - 5 asistle oynadı.

Karşılaşmaya Boris Diaw'ın basketiyle başlayan Fransa, Rusya Andrei Kirilenko ile cevap verdi. İlk dakikalar karşılıklı sayılarla geçilirken, Mozgov'un smacıyla skoru 11-8'e getiren Rusya, Tony Parker'in üç sayılık basketine engel olamayınca skor 6. dakikada 11-11'e geldi. 9. dakikada da 15-15 geçilirken, Tony Parker'in turnikesiyle ilk çeyrek 17-16 Fransa lehine sonuçlandı. Bu çeyrekte Tony Parker 9 sayı kaydetti.

İkinci çeyreğe Rusya, Antonov'un smacıyla başladı. 13. dakikada 20-20 geçilirken, Pietrus ve Gelabale'nin basketleriyle skoru 14. dakikada 24-20'ya taşıyan Fransa, Khryapa ve Monya'nın basketlerine engel olamayınca skorda 1 sayı geriye düştü. Andrei Kirilenko'nun da devreye girmesinin ardından De Colo'nun üç sayılık basketi skoru bir kez daha Fransa'nın lehine çevirirken, Diaw ve Batum'un skorlarıyla 18. dakikada 36-31 Fransa'nın üstünlüğü ile geçildi. Farkı koruyan Fransa, soyunma odasına 39-34 önde gitti.

Üçüncü periyoda Mozgov ve Bykov'un basketleriyle başlayan Rusya, 5-0'lik seri ile skoru eşitledi. Nicolas Batum'un üç sayılık basketiyle derin bir nefes alan Fransa, 24. dakikada skoru 43-40'a taşıdı. Hücumlardan boş dönen yaklaşık 3 dakika boyunca skor üretemeyen Rusya, Monya ile sonuca gitti. 27. dakika geçilirken Kryapa'yla bir basket daha bulan Rusya skoru 45-45'e getirdi. Parker, Batum ve Noah'ın üst üste sayılarıyla 8-0'lık bir seri elde eden Fransa, Rusya'nın dış şutlardan isabetsiz atışlar bulmasıyla skoru 53-45'e getirdi. Hücumdaki sessizliğini Mozgov ile bozan Rusya, savunmada Ali Traore'yi durdurmakta zorluk çekti. Fransa, son çeyreğe 55-47 önde girdi.

Final periyoduna Ali Traore'nin çember altından bulduğu basketle başlayan Fransa, farkı ilk kez çift haneli sayılara taşıdı. 33. dakikayı 61-51 önde geçen Fransa, Kirilenko ve Monya'nın atışlarını savunamayınca fark 6 sayıya düştü ve skor 61-55'e taşındı. Batum ve Parker'in sayılarıyla farkı tekrardan 10 sayıya çıkartan Fransa, son 5 dakikaya girilirken skoru 69-59'a getirdi. Shved ve Kirilenko'nun basketleri Rusya'yı umutlandırsa da sahneye bir kez daha Batum çıktı ve takımına rahat bir nefes aldırdı. Kalan dakikalarda da üstünlüğünü koruyan Fransa, karşılaşmadan 75-66 galip ayrılarak finale yükseldi.

Fransa, finalde İspanya ile mücadele edecek. Rusya ise 3.'lük-4.'lük karşılaşmasında Rusya, Makedonya ile karşı karşıya gelecek.


Kaynak : NTVSPOR

Avrupa Şampiyonası'nda ilk finalist İspanya


Eurobasket 2011'de İspanya, NTV Spor'dan canlı olarak yayınlanan karşılaşmada Makedonya'yı 92-80 mağlup etti ve finale yükseldi. İspanya bu sonuçla, Londra Olimpiyatları'na katılma hakkı da elde etti.

İspanya'da karşılaşmanın yıldızı Juan Carlos Navarro oldu. Üçüncü çeyreğe 19 sayı sığdıran Navarro, 35 sayı ile maçın yıldızı oldu. Navarro'ya Pau Gasol 22 sayı - 17 ribaund - 3 asist ile katkı verirken, Marc Gasol de 11 sayı - 10 ribaund - 5 asistle mücadele etti. İspanya takım halinde 19 hücum ribaundu aldı.

Makedonya cephesinde ise Bo McCalebb 25 sayı - 3 ribaund - 5 asist ile oynarken, oyundan hiç çıkmayan Ilievski 15, Pero Antic de 17 sayı - 9 ribaundla maçı tamamladı.

Karşılaşmaya İspanya Pau Gasol, Rudy Fernandez, Juan Carlos Navarro, Jose Calderon ve Marc Gasol beşiyle başlarken, Makedonya da Vlado Ilievski, Bo McCalebb, Vojdan Stojanovski, Pero Antic ve Predrag Samardziski beşiyle sahadaki yerini aldı.

Karşılaşmanın ilk basketini Rudy Fernandez'in elinde İspanya bulurken, Vlado Ilievski'nin cevabı gecikmedi. Karşılıklı sayılarla geçilen ilk dakikaların ardından İspanya, çember altından basketler üretirken, Makedonya da Samardziski ile sayılar buldu. Serge Ibaka'nın oyuna girmesiyle çember altından bu oyuncu ile skora rahat giden İspanya, Bo McCalebb'in basketine engel olamayınca 7. dakikada 15-15 geçildi. Antic ve Navarro'nun karşılıklı üç sayılık basketlerinin ardından, Marc Gasol ve Serge Ibaka'nın sayılarıyla farkı beş sayıya çıkaran İspanya, periyodun son saniyesinde Sergio Llull'la bulduğu üç sayılık basketle ilk 10 dakikayı 26-18 önde tamamladı.

İlk periyotta 2 hücum faul yaptıktan sonra kenara alınan Pau Gasol'un basketiyle bu çeyreğe başlayan İspanya, Ilievski ve McCalebb'i durdurmakta zorlandı. Ricky Rubio, turnuvadaki ilk üç sayılık basketini bulurken (1/13), Antic ve McCalebb ile sayı üretmeye devam eden Makedonya, İspanya'nın oyunu kontrol altına almasına izin vermedi. Alan savunmasında başarılı olan Makedonya, İspanya'nın hücumlardan boş dönmesinin ardından Stojanovski'nin üst üste iki hücumdan bulduğu üç sayılık basketlerle skorda geçti. 3 dakikada 10-0'lik bir seri yakalayan Makedonya, Navarro'nun basketine engel olamayınca 16. dakika 36-34 geçildi. McCalebb ve Antic ile sayılar bulmaya devam eden Makedonya, İspanya'nın çember altından bulduğu basketleri engel olamadı. Skor üstünlüğü bir İspanya'ya bir de Makedonya'ya geçerken, son 1:26'ya Ilievski'nin serbest atış çizgisinden bulduğu basketlerle skorda 43-42 öne geçti. Üstünlüğünü devam ettiren Makedonya, soyunma odasına da 1 sayı farkla 45-44 önde gitti.

İlk 20 dakikada Makedonya'da Ilievski ve Antic 11, McCalebb de 10 sayı - 3 ribuand - 4 asist ile oynarken, İspanya'da ise Navarro 10 sayı, Pau Gasol de 9 sayı - 10 ribaunt, Marc Gasol da 7 sayı - 5 ribaund - 5 asist ile mücadele etti.

Üçüncü çeyreğe her iki takım karşılaşmaya başladığı beşle başladı. Navarro'nun sayıları İspanya'yı sırtlarken, Antic ve McCalebb'in basketleriyle 23. dakikada 52-52 geçildi. Pau Gasol ve Marc Gasol ile Makedonya çember altında etkili olan İspanya, Mc Calebb ve Ilievski'yi savunmakta güçlük çekti. İki takım da hücumlarda skor bulmakta zorlanmazken, bir hücumdan boş dönen Makedonya, Marc Gasol ve Navarro'nun basketlerine engel olamayınca 5 fark sayıya çıktı ve skor 27. dakikada 63-58'e geldi. Navarro'nun üst üste sayılarıyla farkı 8 sayıya kadar çıkartan İspanya, final periyoduna 71-62 önde girdi. Navarro, bu çeyreğe 19 sığdırmayı başardı.

Final periyodunun ilk dakikalarında Ibaka ve Pau Gasol'un isabetli basketleriyle başlayan İspanya, farkı 10 sayıya kadar çıkarttı. Bu ara koruyan İspanya, 34. dakikayı da 78-68 önde tamamladı. Maçın genelinde olduğu gibi bu dakikalarda da savunma ribaundlarında oldukça zorlanan Makedonya, McCalebb ve Antic ikilisiyle umutlarını son dakikalara taşıdı. Navarro'yu durduramayan Makedonya, 35. sayısını rakip potaya bırakırken; karşılaşmadan da 92-80 galip ayrıldı.

İSPANYA (92): Paul Gasol 22 (17 ribaund-3 asist), Rudy Fernandez 2 (1 ribaund-3 asist), Ricky Rubio 5 (7 ribaund-4 asist), Juan Carlos Navarro 35 (4 ribaund-1 asist), Jose Calderon 3 (2 ribaund-4 asist), Sergio Llull 3 (1 ribaund-2 asist), Marc Gasol 11 (10 ribaund-5 asist), Serge Ibaka 11 (4 ribaund),

MAKEDONYA (80): Vlado Ilievski 15 (3 ribaund-2 asist), Darko Sokolov (1 asist), Bo McCalebb 25 (3 ribaund-5 asist), Vojdan Stojanovski 6 (4 ribaund), Damjan Stojanovski 3 (1 asist), Pero Antic 17 (9 ribaund-3 asist), Gjorgij Chekovski 2 (5 ribaund-2 asist), Predrag Samardziski 12 (5 ribaund)

1.PERİYOT: 26-18
2.PERİYOT: 18-27
3.PERİYOT: 27-17
4.PERİYOT: 21-18


Kaynak : NTVSPOR

16 Eylül 2011 Cuma

Sırbistan 'tamam' Yunanistan 'devam' dedi


NTV Spor'dan canlı olarak yayınlanan karşılaşmada Yunanistan, Sırbistan'ı 87-77 mağlup etti.

Bu sonuçla turnuvada ilk altıya girmeyi garantileyerek olimpiyat elemelerinde oynama hakkı elde eden Yunanistan'da kritik anlarda sahneye çıkan Ioannis Bourousis 27 sayı - 6 ribaund ile dikkat çekerken, Nick Calathes 10 sayı - 10 asist, Nikolaos Zisis 18 sayı - 5 ribaund ve Antonios Fotsis de 10 sayı - 8 ribaundla mücadele etti.

Sırbistan ekibinde ise Marko Keselj 22 sayı - 4 ribaund - 3 asist ile oynarken, Nenad Krstic de 15 sayı üretti. Bu iki ismin yanı sıra 14 sayı üreten Milan Macvan'ın performansları galibiyet için yeterli olmadı. Dünü 9 top kaybıyla kapatan Milos Teodosic, bugün de 6 top kaybı yaparken 6 sayı - 7 asistle maçı tamamladı.

Karşılaşmaya etkili başlayan Yunanistan, 4. dakikayı 15-2, 7. dakikayı da 25-6 önde tamamladı. Yüksek şut yüzdesiyle mücadele eden ve rakibinin hücumlardan boş dönmesini iyi değerlendiren Yunanistan, Zizis ve Bourousis'in etkili oyunuyla ilk çeyreği 34-8 önde geçti.

İkinci periyotta, ilk çeyrekteki hızlı oyunundan uzak bir görüntü çizen Yunanistan, 15. dakikayı Bourousis'in basketiyle 40-20 öne geçti. Karşılıklı basketlerle geçilen ikinci periyodun son dakikalarında farkta önemli bir değişiklik olmazken, Yunanistan soyunma odasına 48-26'lik skorla önde girdi.

Üçüncü periyotta da farkı uzun bir süre koruyan Yunanistan, çeyreğin sonlarına doğru Keselj, Paunic ve Markovic'in sayılarına engel olamayınca fark 16 sayıya düştü. Üçüncü çeyrek 64-48 Yunanistan lehine sonuçlandı.

Son periyota ise hızlı başlayan taraf Sırbistan oldu. Perovic, Macvan ve Teodosic'in basketleriyle 7-0'lik bir seri yakalayan ve 32. dakikada farkı 10 sayıya kadar düşüren Sırbistan'ın umutlarını Bourousis'in kritik basketleri bitirdi. Yunanistan hücumlarında sahneye çıkan Bourousis, üst üste kaydettiği basketlerle Yunanistan'a derin bir nefes aldırdı. Sırbistan'ın son çabaları da yetersiz kalınca, Yunanistan karşılaşmadan 87-77 galip ayrıldı ve olimpiyat elemeleri oyna şansı elde etti.

Turnuvada, Yunanistan, 5.'lik-6.'lık karşılaşmasında Litvanya'nın rakibi olurken; 7.'lik-8.'lik maçını da Slovenya ile Sırbistan oynayacak.


Kaynak : NTVSPOR

Eurobasket2011'de Yarı Final Zamanı !


Turnuvada son 3 güne girilirken artık 3 madalya için 4 aday kaldı. Programda 3 maç var 2 si finalist olabilmek için diğer ise Litvanya'nın ardından Olimpiyat elemeleri vizesi alabilmek için.

Günün ilk maçında 15:00'de Yunanistan ile Sırbistan karşı karşıya gelecek. Dün oynanan çeyrek final maçlarında Fransa ve Rusya'ya mağlup olan iki takım Olimpiyat Elemelerine gidecek son takım olabilmek için kozlarını paylaşacaklar. Yunanistan epey eksik geldiği kadrosuyla hiçte fena olmayan işler çıkardı desek yanlış olmaz. Sırbistan ise gençlerde madalya bırakmadığı jenerasyonla 3. turnuvasından şampiyon olamadan ayrılıyor. İki takımın da tek hedefi Olimpiyat elemeleri. Sırplar çok dağınık göründü tüm şampiyona boyunca , bugünde eğer bunu düzeltemezlerse Yunanistan'a karşı işleri zor. Teodosic dün takımın en skoreri oldu ama yaptığı top kayıpları takıma daha fazla zarardan başka birşey vermedi. Yunanistan ise eksik kadrosuna rağmen haddini bilerek oynuyor. Yapamayacağı işlere kalkışmıyor. Kısalardan yeterli 3 sayı isabeti gelmedi turnuvada onlarda şut problemi yaşadılar ama bu maçta Sırplara göre dünün etkisini çabuk atlatacakları görüşündeyim.Bourousis ve Fotsis'in katkısı devam ederse son bilet için Yunanistan yarım adım önde diyebiliriz.

Gelelim yarı final çarpışmalarına. 17:30'da oynanacak ilk yarı final mücadelesinde sürpriz bir şekilde ev sahibi Litvanya'yı saf dışı bırakan Makedonya , turnuvanın bir numaralı favorisi İspanya ile karşılaşacak. İspanya bu maça kadar tek mağlubiyetini Gasol'den yoksun çıktığı Türkiye maçında aldı. Onun dışında tüm maçlarını gayet rahat bir oyunla kazanmayı bildi. Sırplara , Fransızlara ve Litvanya'ya yaptıkları insanlık ayıbıydı hatta. Hedefleri en başından beri şampiyonluktu ve bu yolda basamakları tek tek çıkmayı başardılar bugün final için son bir basamak kaldı. Bugün eğer Makedonya'nın kendi oyununu sahaya yansıtmasına izin verirlerse onlarda şoka uğrayabilir. Çünkü Makedonya tüm maçlarını rakibini uyutup ağır tempoda oynayarak kazandı. Dar bir rotasyon kullanan Makedonya'da oyuncuların yorgunluğu etkileyecektir bu maçta. Nitekim Ilievski , McCaleb ve Antic 34+ dakika sahada kalıyorlar her maç. Makedonya bu maçı kazanmak istiyorsa yine guard ikilisiyle İspanyol guardlara sıkıntı yaşatabilirler . Çünkü İspanya'nın şu turnuvada en aksayan bölgesi guardlar. Her takım oyun kurucusu kadar konuşurken İspanya Navarro ve Gasol'ü ile konuştu bugüne dek. Gasol ve Navarro'nun savunması çok kritik. Maçın tamamında çok konsantre olmak zorundalar. Litvanya maçının başında savunmaları çok kötüydü her topu alan içeri rahatça girebiliyordu, bugünde öyle olursa geri dönüşü olmayabilir. Makedonların yorgunluğunu hissetmemesi için tek bir sebep olabilir o da artık kafaların rahat olması. Belki de hiç bir Makedon jenerasyonunun ulaşamayacağı bir başarıya ulaştılar şu anda. Kafaların rahat olması belki de onların bugün McCaleb ile iki avantajından biri. İspanya'ya ise söyleyecek birşey yok. Yeter ki istesinler çeyrekte 36 sayı atabiliyorlar . Tamamen maçı ne kadar istedikleriyle orantılı bir skor çıkacaktır karşımıza.

Gecenin son maçında Rusya ile Fransa son finalist olabilmek için kozlarını paylaşacaklar. Rusya buraya namağlup geldi. Coach Blatt'in de söylediği üzere bunun hiç bir anlamı yok şu anda. Aldıkları ilk mağlubiyette altından uzaklaşacaklar. Dün Sırpları Kirilenko'nun da güzel oyunuyla saf dışı bıraktılar. Bugünde tahmin ediyorum ki aynı form düzeyini sergileyip Fransa'yı geçeceklerdir. Dün Fransa'da De Colo ve Batum ekstra skorer olarak öne çıktılar. Fransa için böyle isimler önemli çünkü iş sadece Parker'a kalınca tıkanıyorlar. Pietrus'un ribaundları da can verdi ayrıca.Bugün o skorerleri çıkarabilirse Fransa yine maçın sonunda bir şansları olacaktır ama Rusya bu turnuvada çok farklı oynuyor. Her oyuncu rolünü ve haddini biliyor. Ne yapacağını iyi biliyor. Shved gibi bir guard çıkarttılar piyasaya . Kirilenko her işi yapıyor zaten. Khryapa , Monya gibi her an her şeyi yapabilecek oyunculara sahipler. Boy olarak uzun oyunculardan kurulu bir takım aynı zamanda atletiklerde. Savunmada Fransızlara büyük problem yaşatacaklardır. Kısır bir maç olacaktır skor bakımından. Daha az hata yapanın kazanacağı bir maç olacaktır. Daha fazla opsiyonu olduğundan ben Rusya'yı 1 adım önde görüyorum. Zevkli bir maç olacaktır.

Birbirinden güzel 3 maç bugün bizleri bekliyor.Bakalım hangi takımlar finale yürüyecek , hangileri bronz madalya için mücadeleye kalacak ve hangi takım son olimpiyat elemesi biletini alacak hepsini bekleyip göreceğiz.

Kirilenko Rusya'yı yarı finale taşıdı


Eurobasket 2011'de Rusya, NTVSpor'dan canlı olarak yayınlanan karşılaşmada Sırbistan'ı 77-67 mağlup ederek yarı finale yükseldi. Bu sonuçla Rusya, yarı finalde Fransa'nın rakibi olurken; Sırbistan da Yunanistan ile olimpiyat vizesi için mücadele edecek.

Andrei Kirilenko 14 sayı - 11 ribaund - 6 asist - 4 top çalma - 2 blok ile mücadele ederek karşılaşmanın yıldızı olurken, Victor Khryapa ile Andrey Vorontsevich 11'er sayı üretti. Khryapa 11 sayısının yanı sıra 5 ribaund alırken 4 asist yaptı. Aleksey Shved ise 10 sayı - 5 asist ile oynadı.

Sırbistan cephesinde Milos Teodosic 20 sayı - 4 ribaund - 3 asist ile ön plana çıksa da düşük yüzdesi ve 9 top kaybı dikkat çekti. Teodosic dışında sadece Nenad Krstic çift haneli skorlara ulaşırken, başarılı pivot 13 sayı - 5 ribaund ile mücadele etti.

İlk çeyreği 16-12 önde tamamlayan Rusya, ikinci çeyreğe de hızlı başladı. Alan savunmasına dönen rakibi karşısında yayın gerisinden isabetli şutlar bulan Rusya'da Andrei Kirilenko 3. faulunu alarak kenara geldi. Skordaki üstünlüğünü devam ettiren Rusya, soyunma odasına 34-27 önde gitti.

Üçüncü çeyreğe Teodosic ve Krstic'in basketleriyle başlayan Sırbistan, Teodosic'in de devreye girmesiyle farkı 1 sayıya kadar indirdi. Andrey Vorontsevich'in basketleriyle rahat bir nefes alan Rusya, Nenad Krstic ve Milos Teodosic basketleriyle farkın açılmasına izin vermedi. Periyodun sonlarına doğru Vitaly Fridzon ve Aleksey Shved'in sayılarıyla Rusya son periyoda 54-48 önde girdi.

Son periyodun ilk dakikaları karşılıklı sayılarla geçilirken, 6-0'lık bir seri yakalayan Rusya, son 5 dakikaya girilirken farkı 10 sayıya yükseltti. Marko Keselj ve Dusko Savanovic'in sayılarına Andrey Vorontsevich ile cevap veren Rusya, aradaki farkı korumayı başardı ve karşılaşmadan 77-67 galip ayrılarak adını son 4 takım arasına yazdırdı.

SALON: Zalgiris Arena (Kaunas)

RUSYA (77): Andrey Vorontsevich 11 (3 ribaund- 1 asist), Timofey Mozgov 8 (3 ribaund), Sergey Bykov 4 (1 ribaund- 1 asist), Vitaliy Fridzon 9 (3 ribaund), Aleksey Shved 10 (1 ribaund- 5 asist), Victor Khryapa 11 (5 ribaund- 4 asist), Semen Antonov (2 ribaund), Sergey Monya 5 (1 ribaund- 1 asist), Anton Ponkrashov 5 (4 ribaund- 1 asist), Andrei Kirilenko 14 (11 ribaund- 6 asist)

SIRBİSTAN (67): Milos Teodosic 20 (4 ribaund- 3 asist), Ivan Paunic (1 ribaund), Nemanja Bjelica 5 (1 ribaund), Stefan Markovic 2 (2 ribaund- 3 asist), Dusko Savanovic 9 (3 ribaund- 1 asist), Marko Keselj 6 (5 ribaund- 1 asist), Nenad Krstic 13 (5 ribaund- 2 asist), Kosta Perovic 7 (2 ribaund), Milan Macvan 5 (1 ribaund- 1 asist)

1. PERİYOT: 16-12
2. PERİYOT: 18-15
3. PERİYOT: 20-21
4. PERİYOT: 23-19


Kaynak : NTVSPOR

15 Eylül 2011 Perşembe

Fransa, Avrupa Şampiyonası'nda yarı finale kaldı


Eurobasket 2011'de Fransa, NTVSpor'dan canlı olarak yayınlanan karşılaşmada Yunanistan'u 64-56 mağlup etti.

18 sayısının 8'ini son çeyrekte Yunanistan potasına bırakan Tony Parker, istatistiklerine 5 ribaund ve 3 de asist ekledi. Nicolas Batum 15 sayı üretirken, yüksek şut yüzdesiyle oynayan Nando De Colo da 16 sayıyla mücadele etti. Yunanistan cephesinde ise çift haneli skorlara sadece Ioannis Bourousis ulaştı. Bourousis, 17 sayı - 11 ribaund ile maçı tamamladı.

İlk çeyreği 17-14 önde kapatan Yunanistan, ikinci çeyrekte de üstünlüğünü korudu ve soyunma odasına 31-27 üstün gitti. Üçüncü çeyrekte her iki takım skor üretmekte zorlanırken, 10 dakikalık zaman dilimi 13-12 geçildi ve final periyoduna da Yunanistan üstünlüğü ile girildi.

Son çeyrekte ise çok farklı Fransa vardı sahada... Tony Parker'ın sayılarıyla maçın bitimine 8 dakika kala (47-45) öne geçen Fransa, Nicolas Batum ve Nando De Colo'nun basketleriyle skorda üstünlüğünü devam ettirerek karşılaşmadan 64-56 galip ayrıldı ve yarı finale yükseldi.

FRANSA (64): Joakim Noah 5 (8 ribaund), Nicolas Batum 15 (2 ribaund, 1 asist), Charles Kahudi 2 (2 ribaund), Tony Parker 18 (5 ribaund, 3 asist), Ali Traore 6 (1 ribaun), Florent Pietrus 2 (6 ribaund, 1 asist), Boris Diaw (4 ribaund, 3 asist)

YUNANİSTAN (56): İoannis Bourousis 17 (11 ribaund), Nikoalos Zisis 6 (4 ribaund, 5 asist), Nick Calathes 7 (1 ribaund, 2 asist), Antonios 9 (5 ribaund, 1 asist), Konstantinos Papanikolaou 4, Michail Bramos 2, Kostas Koufos 5 (2 ribaund), Konstantinos Kaimakoglou 6 (6 ribaund, 1 asist)

1.PERİYOT:14-17
2.PERİYOT:13-14
3.PERİYOT:13-12
4.PERİYOT:24-13


Kaynak : NTVSPOR

Litvanya, Olimpiyat vizesini kaptı


Eurobasket 2011'de Litvanya, NTVSpor'dan canlı olarak yayınlanan karşılaşmada Slovenya'yı 80-77'lik skorla geçti ve olimpiyat elemelerine katılma hakkı elde etti.

Bu sonuçla Slovenya, olimpiyat elemelerine katılma hakkını yitirirken; Litvanya, 5.'lik-6.'lık karşılaşmasının ardından turnuvaya nokta koyacak.

Mantas Kalnietis 17 sayı - 3 ribuant - 4 asist ile Litvanya'nın galibiyetinde önemli rol oynarken, Darius Songaila ve Sarunas Jasikevicius de 12'şer sayı üretti. Jasikevicius, 12 sayısının yanı sıra 7 de asist yaparken, tecrübeli guard Rimantas Kaukenas ise 10 sayı - 4 ribaunt - 4 asist ile mücadele etti.

Slovenya cephesinde ise Goran Dragic ve Erazem Lorbek 16'şar sayı üretmesine rağmen mağlubiyete engel olamazken, Mirza Begic de 11 sayı üretti.


Kaynak : NTVSPOR

Eurobasket Çeyrek Finaller 2. Gün



37. Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda ilk 2 yarı finalist dün oynanan karşılaşmalarından ardından belli oldu. Sıra geldi yarı finali tamamlayacak diğer 2 takıma.

Günün ilk maçında saat 18:00'de Fransa ile Yunanistan karşılaşacak. Fransa şu ana kadar oynadığı 8 maçta tek mağlubiyetini İspanya karşısında aldı . Yunanistan ise ilk tur gruplarında 4/1 2. tur gruplarında ise 2/1 derece yaparak çeyrek finale kaldı. Maçın favorisi Fransa , başta onu yazarak konuya gireyim ama dün bir kez daha gördük ki sahada oynanmadan maç kazanılmıyor. Hücum istatistiklerine bakacak olursak Fransa maç başına 81 sayı ile oynarken Yunanistan 71 sayı atabiliyor maç başına. Demek ki Yunanistan maçı almak istiyorsa rakibini 80lere yaklaştırmamak zorunda. 81 sayı atan Fransa aynı zamanda 77 sayı yiyerek yine dün Litvanya için söylediğim gibi madalya hedefleyen takım için yüksek bir rakam bu. Yunanistan ise 65.9 sayı yiyerek bu istatistikte en iyi 4. takım. Şu bir gerçek ki savunma yapamayan takım başarılı olamaz. O yüzden eğer Yunanistan dün Makedonya gibi rakibini uyutup kendi basketbolunu kabul ettirebilirse yarı final şansı oldukça fazla. Ribaundlara gelince iki takımda eşit rakamlara sahip. Fransa maç başına 22 serbest atış bulan bir takım. Bunda en büyük etken hareketli dış oyuncuları başta Parker olmak üzere sürekli penetreyi düşündüğünden pota altına kolaylıkla girip faul alabiliyorlar. Yunan dış adamlarının Fransız kısalarının savunmasına dikkat etmesi gerek. Ribaundlarda eşit rakamlara sahip dedik ama Fransızların atletik yapısı bu maçta fark yaratabilir . Yunanistan'ın dikkatli olması gerekiyor. Fransa'nın ise Yunanistan'ın şutör uzunlarına dikkat etmesi gerekiyor. Keza Fotsis şu an turnuvada %51.9 (14/27) ile 3lük atıyor. Bourousis ise bu turnuvada sadece 5 3lük denese de içeriden yine yüzdeli bitiriyor. Tabi bu oyuncuları besleme de iş Calathes'e düşüyor.Zisis'de dikkat edilmesi oyunculardan biri. Fransa'da ise skor deyince Parker geliyor akla. Parker'ın yanına ekstra skorer bulursa Fransızların işi kolaylaşıyor aksi takdirde onlarda krize giriyorlar. Kendi oyununu kabul ettiren taraf tura daha yakın. Ben Fransa'yı %51 önde görüyorum bakalım akşam oturup izleyeceğiz.

Son çeyrek final mücadelesi ise saat 21:00'de Rusya ile Sırbistan arasında oynanacak. Rusya turnuvanın tek namağlup takımı. Sırbistan ise ilk turda 4 galibiyetle 2.tura gelsede çeyrek finale son maçta Türkiye'yi mağlup ederek çıktı. Türkiye maçı onlar için büyük moral oldu diye düşünüyorum. Rusya bu turnuvanın en az sayı yiyen takımı (63.6). Sırbistan ise 80 sayı yiyor ki felaket bir rakam ve içinde oldukları durumu gösteriyor aslında. Bugün Sırplar kazanmak istiyorsa Teodosic'in maçtan 1 saniye bile kopmaması , Keselj'nin ceza atışlarında yüksek isabet yakalaması gerekiyor. İçeriden de Krstic ve Savanovic'in yüzdeli oynamaları şart. Tabi bu yazdığım kadar kolay değil çünkü Ruslar Kirilenko , Khryapa , Vorontsevich , Mozgov gibi uzun oyuncularla içeride dışarıda iyi işler çıkarıyorlar. Khryapa aynı zamanda maç başına 5.3 asistle oynuyor ki muazzam bir rakam. Ayrıca Ponkrashov 2.00m boyunda ama bir oyun kurucu. Teodosic'e karşı fizik üstünlüğü var. Birde tabi Monya var ki %41 ile 3 sayı kullanıyor bu turnuvada. Kenardan gelip ekstra katkı yapabilir nitekim Makedonya maçında maçı kazandıran sayıyı atan Monya'ydı.

Gün sayı atanlarla , yemeyenlerin karşılaşmalarına sahne olacak. Fransa ve Sırbistan kazanmak istiyorsa bol sayı atmak zorunda. Yunanistan ve Rusya kazanmak istiyorsa yine potalarına duvar örmek zorundalar. Keyifli mücadeleler bizleri bekliyor.

Makedonya Tarih Yazdı ! : 67-65


Ev sahibi Litvanya'nın istediği tempoda başladı iki takımda maça. Litvanya her hücumda pota altına rahatlıkla girmeyi başardı. Buradan bulduğu sayılarla skorda öne çıksa da Makedonya maçın başında Ilievksi ardından McCaleb'in devreye girmesiyle dengeyi kurdu.Özellikle aldıkları hücum ribaundları ve maçtan önce de bahsettiğim gibi çaldıkları toplarla etkili oldular ve çeyrek sonunda farkı 2ye indirdiler. İlk çeyreği Litvanya 20-18 önde geçen taraf oldu.İkinci çeyreğe Makedonya'nın temposuyla girdi takımlar skor bulmakta zorlandı. Taa ki çeyreğin ortasında McCaleb dinlenmek için kenara gelene dek. McCaleb çıkar çıkmaz hemen mini seri yakalayan Litvanya skoru 29-21 getirmeyi başardı.Lakin hücum ribaundlarını toplamaya devam eden Makedonya ne kadar Cekovski ve Antic ile skor bulamasa da 3lüklerden ribaundlardaki avantajıyla farkı kapatmayı başardı ve soyunma odasına 4 sayı farkla 34-30 geride girmeyi başardı.

Üçüncü çeyrek ile birlikte sahada Makedonya'nın istediği oyun oynanıyordu. Nitekim Makedonya eğer maçı kazanacaksa oyun bu temponun dışına çıkmamalıydı. Litvanya ise bir türlü hücum ribaundlarının önüne geçemiyor ve hücumda 3 sayılık atışlarda isabet bulamıyordu. Böyle olunca da Makedonya'nın oyun düzenini bozamıyordu. Derken taraflar son çeyreğe Litvanya son çeyreğe 52-49 önde giren taraf oluyordu. 3. çeyreğin en göze batan istatistiği V. Stojanovski'nin 3/3 3lük isabetiydi.Son çeyreğe Litvanya Songaila'nın basketi ile başladı. 3. çeyrekte 3 tane 3lük isabet bulan V. Stojanovski son çeyreğe de hızlı girdi.Kısır geçen maçın son 3.26 dakikasına Kaukenas'ın basketiyle 60-55 önde giren taraf Litvanya oldu.Bu andan sonra McCaleb her hücumda içeriyi zorlamaya başladı ve sağdan soldan farketmeksizin turnikeleri bırakmayı başardı ve takımın skora ne zaman ihtiyacı olsa imdada yetişen isim oldu.Maçın sonuna 1.09 kala Jankunas'ın basket faulu ile farkı 4e çıkaran Litvanya McCaleb'i durduramadı. 33 saniye kala farkı 2ye indiren Makedonya hücumunda McCaleb hücumu sayıya çeviremedi ama ribaundu aldıktan sonra sakin olamayan Litvanya takımında Songaila topu rakibe teslim etti.V. Stojanovski topu çalıp McCaleb'e verdi o da boşta ki Ilievski'ye asisti yaptı ve Ilievski attığı kritik 3lükle takımını öne geçiren isim oldu.10 saniye kala hücumdan yararlanamayan Litvanya ev sahipliği yaptığı turnuvaya çeyrek finalde veda etmek zorunda kaldı. Makedonya ise zaten buraya gelerek büyük iş başarmıştı şimdi o başarının etrafını süslemeye devam ediyorlar.

Maça teknik açıdan da bakacak olursak Litvanya 3 sayılık atış isabeti bulamayıp üzerine bolca hücum ribaundu verince(18) üzerine birde 14 top kaybı yapınca ve 4 numaradan bir türlü skor katkısı alamayınca yenilgi kaçınılmaz oldu. Pota altı sayılarında rakibine fark atsa da Litvanya dediğim gibi 3lükler girmeyince skorda üstünlüğü koruyamadılar. Makedonya ise 12/35 2 sayı 9/32 3 sayı isabetiyle oynamasına karşın rakibe kendi oyunlarını kabul ettirmeleri ve faul atışlarındaki 16/21 isabetiyle ki maç sonu kaçırmadan attılar maçı almayı başardılar.

Maçın en skorer ismi 23 sayı atan McCaleb olurken ,V. Stojanovski 5/5 3 sayı isabetiyle 15 sayı ile çok ekstra katkı yaptı belki de maçın kader adamı oldu diyebiliriz.Maçı kazandıran 3lüğü atan Ilievski ise 12 sayı ile oynadı. Ev sahibi Litvanya'da ise Javtokas 13 sayı ile en skorer isim oldu. Aslında bu herşeyi gayet net açıklıyor(!)

Makedonya bu galibiyetle yarı finalde İspanya'nın rakibi olurken , Litvanya ise bugün Slovenya ise 5-8 klasman maçına çıkacak.

14 Eylül 2011 Çarşamba

İspanya'ya Bir Çeyrek Yetti : 86-64


Litvanya'da düzenlenen 37.Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda ilk yarı finalist İspanya oldu.

Kaunas'ta oynanan mücadeleye Slovenya beklenmedik şekilde iyi başladı. Dış şutlarında isabeti yakalayan Slovenya 3 tane 3 sayılık isabet bulduğu ilk çeyreği 23-16 önde geçmeyi başardı. İkinci çeyreğe defansif yönü ağır basan oyuncularla sahaya çıkan İspanyollar bunun meyvesini almayı başardı desek yanlış olmaz. Rakibin yaptığı top kayıplarını iyi değerlendiren ve ilk çeyrekteki top kayıplarını yapmayan İspanyollar farkı kapadı ve soyunma odasına 35-31 önde giren taraf oldu.

Üçüncü çeyrekte ise Navarro show vardı adeta. Slovenya potasını bombardımana tutan Navarro önderliğinde İspanya rakibini bu çeyrek ezdi geçti adeta. Bu çeyrekte rakip potaya tam 36 sayı atan İspanya potasında sadece 14 sayı gördü ve son çeyreğe 71-45 gibi rahat bir skorla girmeyi başardı. Son çeyreğin başlarında skor üretemeyen İspanya kenardan Gasol'ün tekrar oyuna girmesiyle bu sıkıntısını giderdi. İspanya'nın sayı bulamadığı dakikalarda ise Slovenler bir türlü gereken sayıları atamayınca farkı da kapatamadılar bu da İspanya'nın fazla zorlanmadan galip gelmesine sebep oldu ve İspanya sahadan 86-64 galip ayrılan taraf oldu.. Bu galibiyetle İspanya ilk yarı finalist olurken , Slovenya ise klasman maçlarına çıkacak. İspanya'nın rakibi 21:00'de oynanacak Makedonya - Litvanya maçının galibi olacak.

Maçta İspanya adına 26 sayı ile oynayan Navarro maçın en skorer ismi olurken , Pau Gasol 19 sayı 16 ribaund ile double double yaptı. Slovenya'da ise Goran Dragic 14 sayı 5 ribaund ile mücadele etti.

Eurobasket Çeyrek Finaller 1. Gün


Litvanya'da düzenlenen 37. Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda sıra geldi çeyrek final maçlarına. Bugün oynanacak 2 maç ile yarı finale yükselecek ilk 2 takım belli olacak.

Günün ilk maçında saat 18:00'de E grubunu lider olarak tamamlayan İspanya ile F grubundan 4. sırada çeyrek finale yükselen Slovenya ilk yarı finalist olabilmek için kozlarını paylaşacaklar. Bu tura gelene kadar İspanya oynadığı 8 maçın 7sini kazanırken tek mağlubiyetini Türkiye karşısında aldı. İspanya turnuvada oynadığı 8 maçta 82.6 sayı ortalaması ile turnuvanın en skorer 2. takımıyken Slovenya ise bu istatistikte 67.8 ortalama ile 21. sırada. Slovenya ne kadar sayı atamasa da yenilen sayılara baktığımızda 65.1 sayı ortalaması ile en az sayı yiyen 2 . takımın yine Slovenya olduğunu görüyoruz. İspanyollar ise maç başına 70 sayı yiyorlar. Yani Slovenler maçı kazanmak istiyorsa maçın tempo bulmasına asla izin vermemeliler. Çünkü ritm bulunca İspanya gerçekten durdurulması çok güç bir ekip. Nitekim bunu asist sayılarından da görebiliriz. Topu çok iyi paylaşıyorlar ve en doğru adamı bulmakta zorlanmıyorlar. Slovenler bunu ne kadar durdurabilir muamma.Ayrıca pota altında Gasol kardeşlere nasıl bir çözüm bulacaklar bunu bende merak ediyorum ama gerçekten zaten eksik geldikleri şampiyonada şu karşılaşmada şansları yok bence. İspanya maçı ne kadar ciddiye alırsa o kadar fark atacak diye düşünüyorum. Slovenler bu kadrolarıyla bu turnuvada misyonunu tamamladı bence. Belki bu rahatlıkla biraz zorlayabilirler ama İspanya şu an tüm takımlardan en az 1 gömlek yukarıda bir basketbol oynuyor.

Günün diğer çeyrek final maçında ise ev sahibi Litvanya , Makedonya ile karşılaşacak. Litvanya ve Makedonya bu tura gelene kadar 8 maçta 6 galibiyet aldılar. Makedonya'nın başarısını küçümsemek istemem ama Litvanya'nın aldığı 6 galibiyet ile Makedonya'nın aldıkları arasında en az Toroslar kadar fark var .Ayrıca baktığımızda yine hücum özellikleri olarak iki zıt takımın mücadelesini izleyeceğiz. Litvanya bu turnuvanın en çok sayı atan takımı ( 85 sayı ). Makedonya ise maç başına 70i zor buluyor. ( 69.5 sayı ) Buna karşın yenilen sayılara baktığımızda Makedonya 65 sayı yerken Litvanya ise 76.5 sayı yiyor ki bu rakam madalya adayı bir takım için gerçekten fazla. Lakin burada ki eksikliği seyircisiyle kapatıyor desek yanılmayız. Çünkü hücumda gerçekten bambaşka bir Litvanya izliyoruz seyirciden aldığı güç ile birlikte. Makedonya'da buralara gelerek turnuvada koyduğu hedefin üzerine çıktı bence. Bu maçta kafalar rahat olacaktır . Şutları atarken eller titremeyecektir. Eğer iyi yüzde yakalarlarsa ve savunmada Litvanya'nın çabuk sayılar bulmasına izin vermezlerse bir şansları olabilir. Ayrıca McCaleb ve Ilievski guard ikilisi Saras ve Kalnietis'i savunmada epey zorlayabilir. Çünkü Saras'ın ayakları gerçekten savunmada gitmiyor , Kalnietis ise daha çok atmayı düşünüyor. Ayrıca Makedon guardların savunmadaki baskısı top kayıplarını da getirebilir. Nitekim Litvanya maç başına 15 top kaybı yapan bir takım. Makedonya ise turnuvanın en çok top çalan ekibi (8.9) Litvanya'nın dikkat etmesi gerekiyor o yüzden.

Bugün bir sürpriz yaşanır mı bilinmez ama eğer bir sürpriz olacaksa Makedonya'yı , Slovenya'dan daha şanslı görüyorum. Yukarıda da belirttiğim gibi McCaleb ve Ilievksi guard ikilisi Litvanya guardlarına karşı hücum ederken problem yaşatabilirler. Tabi iki maç içinde anahtar kelime aslında savunma. Potasını sayıya kapayan takımlar yarı finale doğru adım atacaklardır.

13 Eylül 2011 Salı

Eurobasket2011'de Çeyrek ve Yarı Final Heyecanı


Litvanya'da düzenlenen 37.Avrupa Basketbol Şampiyonasında heyecan her geçen gün artıyor. İlk tur maçlarının tamamlanmasının ardından oynanan 2. tur maçları sonucu çeyrek finale yükselen 8 takım ve eşleşmeleri belli oldu.

E grubundan İspanya , Fransa , Litvanya ve Sırbistan çeyrek finale adını yazdırırken , F grubundan ise Rusya , Makedonya , Yunanistan ve Slovenya diğer çeyrek finalistler oldular.

Çeyrek Final Programı ise şöyle ;

14.09.2011

İspanya - Slovenya
Makedonya - Litvanya
15.09.2011

Fransa - Yunanistan
Rusya - Sırbistan

Yarı Finalde muhtemel eşleşmeler ise şöyle ;

16.09.2011

İspanya - Slovenya / Makedonya - Litvanya
Fransa - Yunanistan / Rusya - Sırbistan

F Grubunda Görünüm


Eurobasket 2011'de 2. Tur maçları F grubunda tamamlandı ve çeyrek finalistler belli oldu.

F Grubunda , D grubunu namağlup olarak lider tamamlayan Rusya 2. turda oynadığı 3 maçı da kazanarak F grubundan lider olarak çeyrek finale yükselmeyi başardı. Rusya aynı zaman da şuanda turnuvanın tek namağlup takımı.

F Grubunun ikinicisi ise C grubundan gelen Makedonya oldu.Üst gruba 2 galibiyet taşımayı başaran Makedonya , bu turda da 3 maçta 2 galibiyet alarak 2. sırada çeyrek finale yükselen takım oldu.

Grubu 3. sırada tamamlayan takım ise Yunanistan oldu. Bu tura 1 galibiyet taşıyan Yunanistan 2. turda 3 maçta 2 galibiyet alarak 3. sırada çeyrek finale yükselen bir diğer takım oldu.

Çeyrek final için son biletin sahibi ise son maçta Finlandiya'yı geçen Slovenya oldu. Slovenya üst tura 1 galibiyet taşımıştı. Burada da aldığı tek galibiyetle üst tura çıkan son takım oldu.

F grubunda oynanan maçlar ve puan durumu ise şöyle ;

12 Eylül 2011 Pazartesi

"Türk halkından özür diliyoruz"


Avrupa Basketbol Şampiyonası'na ikinci turda veda eden Ay yıldızlı ekip İstanbul'a döndü.

Baş antrenör Orhun Ene, idari menajer Barbaros Akkaş ve oyuncular NTV Spor'dan Irmak Kazuk'un sorularını cevapladı.

Kerem Tunçeri ve Hidayet Türkoğlu, haklarında çıkan 'Milli takımı bırakıyorlar' haberlerini net bir dille yalanlarken; görev verildiği sürece milli takıma hizmet etmek istediklerini söylediler.

ORHUN ENE: KAZANMASINI BİLEMEDİK
A Milli Basketbol Takımı Başantrenörü Orhun Ene, üzüntülü olduklarının altını çizerken, "Beklediğimiz ve buradan giderken belirlediğimiz hedef daha farklıydı. Oynadığımız basketbolla istediğimiz sonucu alamadık ve istediğimiz yere gelemedik. Dönem dönem iyi oynadığımız periyotlar oldu ama kazanmasını bilemedik. Mazeret söylenecek bir zaman değil ama ekip olarak başaramadık, başta da ben... Sonuç olarak istediğimiz sonucu alamadık" diye konuştu.

"SEYİRCİMİZ ÖNEMLİ BİR FAKTÖRDÜ"
Ene, "Savunma anlamında Polonya maçının ilk yarısı hariç, turnuvanın genelinde iyi mücadele ettiğimizi düşünüyorum. Basketbolun iki tarafını oynamak çok önemli. O size bir ritm katıyor. Seyircimiz önemli bir faktördü. Orada kaybettiğimiz maçları burada oynasak, muhakkak daha farklı olabilirdi. Bizim ekip olarak tüm maçı iyi oynamamız lazımdı, daha iyisini yapmamız lazımdı." dedi.

"HİDAYET VE KEREM'LE KONUŞMADIM AMA ÖYLE BİR DÜŞÜNCELERİNİN OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM"
Genç teknik adam, "Böyle durumların ardından herkes beklenti içerisine giriyor. Ben onlarla konuşmadım. Öyle bir düşüncelerinin de olduğunu düşünmüyorum. Buralarda hemen bir karar almak, böyle bir sonucun ardından karara varmanın sağlıklı olacağını düşünmüyorum, en başta ben olmak üzere... Bu insanlar bir sene önce Dünya 2'siydi ve takıma çok büyük katkı veriyorlardı. Spor bu, sonucu her zaman istediğiniz gibi alamıyorsunuz. 60-70 gün boyunca çok büyük özveri ile çalıştılar. Antrenmanlarımız sırasında Kerem Gönlüm gibi çok değerli bir oyuncumuz sakatlandı. Bu sakatlık antrenmanların ne kadar sert geçtiğini gösteriyor. Milli takım için her zaman o kalitede ve değerde insanları bulmak kolay olmuyor" diyerek sözlerine son verdi.

BARBAROS AKKAŞ: ÖZÜR DİLİYORUZ
A Milli Basketbol Takımı'nın idari menajeri Barbaros Akkaş, "Hedeflediğimiz bir nokta vardı. İlk hedefimiz ilk 6'ya girmekti ama bunu gerçekleştiremedik. Üzgünüz. Bize güvenen herkesin güvenini boşa çıkarttığımız için özür diliyoruz" dedi.

HİDAYET TÜRKOĞLU: SON ATIŞLARI SAYIYA ÇEVİREMEDİĞİMİZ İÇİN BURADAYIZ
Bu durumda olmanın kendilerine yakışmadığını söyleyen A Milli Basketbol Takımı kaptanı Hidayet Türkoğlu, "Ne yapalım, bu bir spor. Sevindiğimiz zamanlar da oluyor üzüldüğümüz zamanlar da... Bu takım gerçekten daha iyi yerleri hak ediyor. Bazı nedenlerden ve şansımızın da yanında olmaması eve erken dönmemizi sağladı. Takım kaptanı olarak, bize inanan ve dualarını eksik etmeyen Türk halkından özür diliyoruz. Onları üzdüğümüz için biz kahrolduk. Biz bunu gerçekten hak etmiyoruz. İyi mücadele ettiğimiz maçları, sonuna kadar hiç bırakmadan, istekli, arzulu ve birlik içerisinde oynayan bir milli takımdık. Ama nedense hücumda son atışları sayıya dönüştüremediğimiz için buradayız" diye konuştu.

"DAVET EDİLİRSEM AYNI ŞEREF VE GURURLA MİLLİ FORMAYI TAŞIMAYA HAZIRIM"
Hidayet, "Biz ona gerçekten çok üzüldük. Çünkü; daha maçın şoku üzerimizdeyken öyle bir şokla daha karşılaştık. Bu yalanı çıkaran gerçekten çok büyük ayıp etmiştir. Milli takım formasını 1998'den beri giyiyorum ve 300'ün üzerinde giyme şansı buldum. Bu formanın ne kadar gururlu ve şerefli olduğunu bu formayı taşıyan bilir. Benim hiçbir zaman ağzımdan öyle bir şey çıkmadı, çıkmaz da... Buraya çağrıldığım sürece, buraya gelip, kaptanlığımın ve sporculuğumun en iyisini yapmaya çalışırım. Ne yazıkki bazı konularda, bazı şeylerin önüne geçemiyorsun, bu da onlardan biriydi. Davet edilirsem aynı şeref ve gururla milli formayı taşımaya hazırım" diyerek sözlerine son verdi.

KEREM TUNÇERİ: TAKIM OLARAK FORMSUZDUK
Kerem Tunçeri, "Hepimiz üzgünüz. Ortada bir başarısızlık var. İyi mücadele ettiğimizi düşünüyorum. Bir-iki kişi formda belki formda olsa bu sonuçlar olmayacaktı ama bütün takım formsuzduk, hücum açısından... Çok çok düşük yüzde ile mücadele ettik, bunun yanı sıra faul atışlarımızdan da yararlanamadık. Böyle büyük maçlar, böyle kolay hataları ve kaçan serbest atışları kaldırmıyor" şeklinde konuştu.

"TÜRK HALKINDAN ÖZÜR DİLİYORUZ"
Hücumdaki düşük yüzdelerin dış saha ile ilgili olduğunu düşünmediğini belirten Kerem, "İlk iki maçımız kolay maçtı zaten. İlerleyen maçlarda istediğimiz hiçbir hücum organizasyonunu gerçekleştiremedik. Herkes canla başla savunma yaptı ve rakiplerimizi 60 sayıda tuttuk. Kaybettiğimiz maçları da son dakikalarda kaybettik. Alınan başarısızlıktan dolayı tüm Türk halkından özür diliyoruz" diye konuştu.

"NE ZAMAN GÖREV VERİLİRSE HİZMET EDECEĞİZ"
Kerem, "Biri benim 'fake twitter' hesabımdan böyle bir açıklama yapmış. Biz böyle bir şey söylemedik Hidayet'le. Böyle bir turnuvanın ardından böyle bir açıklama zaten yapılmaz, biz de yapmadık. 15-16 senedir milli takıma hizmet ediyoruz. Ne zaman görev verilirse de hizmet edeceğiz" diyerek sözlerine son verdi.

SİNAN GÜLER: "BAŞTA BENİM İÇİN ÇOK BÜYÜK ŞANSSIZLIK"
Bir başka oyuncumuz Sinan Güler, "Geçen senedeki başarımızı devam ettirip hem milletimizi gururlandırmak hem de olimpiyat şansı yakalamak istiyorduk. Başta benim için çok büyük şanssızlık geçirdiğimizi düşünüyorum. Takıma vermek istediğim ve vermem gereken katkığı veremediğim için çok üzgünüm. Maçlarda elimizden gelen mücadeleyi verdik ve maçları da son toplarda kaybettik. Keşke durum oraya gelmeseydi ama yapacak bir şey yok" diye konuştu.

"TEMPOLU BASKETBOL OYNAYAMADIK"
Sinan, "Hücumda tutuk oynadık, yine hücumda istediğimiz sinerjiyi yakalayamadık. Bunun en büyük etkileriden birisi de kesinlikle şut yüzdemizdir. Tempolu basketbol oynamadık. Savunmada istediğimiz şeyleri yapıyorduk ama onlardan daha çok sayı atmayı başaramadık, üzücü olan tarafı da bu" dedi.

ÖMER AŞIK: SON TOP GİRSE MÜCADELEMİZE DEVAM EDİYORDUK
NBA'de forma giyen Ömer Aşık ise, "İyi mücadele ettik ama istediğimiz oyunu oynamadık. Kaybedilen maçları, son toplarda kaybettik. Böyle olmasını biz de istemezdik. Son maçtaki, son top girse mücadelemize devam ediyorduk. Bu sezon umarım herkes daha iyi sezon geçirir, önümüzdeki senelerde daha başarılı sonuçlar alırız" diye konuştu.

ERSAN İLYASOVA: "FRANSA'YA KAYBETTİKTEN SONRA TOPARLANAMADIK"
Yeni sezonda Anadolu Efes forması giyecek olan Ersan İlyasova ise, "Zor gruba düştük ama şansımız da yanımızdaydı, çünkü Büyük Britanya'nın galibiyetiyle biz de ikinci tura çıktık. Fakat; ikinci turda iyi basketbol oynayamadık ve galibiyet alamadık. İnşallah önümüzdeki Avrupa Şampiyonası'nda daha iyi bir performans ortaya koymaya çalışacağız. Fransa maçını kaybettikten sonra moralimiz bozuldu ve toparlanamadık. Fransa gibi bir rakibe karşı 14 sayıya geri düşünce kazanmak çok zor" dedi.


Kaynak : NTVSPOR

Slovenya son 8'e kaldı


Eurobasket 2011'de F grubunda Slovenya, Finlandiya'yı 67-60 mağlup etti.

Slovenya'da 4 isim çift haneli skorlara ulaşırken; Erazem Lorbek 14 sayı ile en skorer oldu. Lorbek 14 sayısının yanı sıra istatistiklerine 6 ribaund ve 2 de asist eklerken, Uros Slokar 13 sayı - 8 ribaund ve Zoran Dragic de 10 sayı - 4 ribaund ile oynadı.

Finlandiya'da ise Petteri Koponen 14, Shawn Huff de 13 sayı ile oynadı.

Bu sonuçla Slovenya, grubunu ilk 4 içerisinde bitirirken; 4. yenilgisiyle tanışan şampiyonanın sürpriz takımı Finlandiya son 8'e kalamadı.


Kaynak : NTVSPOR

Eurobasket2011 Öncesi Sonrası ve Gelecekteki 12 Dev Adam


Eurobasket2011'e büyük hedeflerle gelmiştik. Bi kere son Dünya 2.si olarak katıldık turnuvaya ve Avrupa takımlarının arasında en iyi dereceyi elde etmiştik geçen sene. Hal böyle olunca millet olarak büyük beklentiler içinde turnuvayı bekledik bunda yapılan reklamlar ve oyuncular ile teknik ekibin görüşleri de etkiliydi.

Kötü bir hazırlık dönemi geçirdik aslında ki diğerlerinden farksızdı bence. Böyle olunca daha hazırlık maçlarında coach ve oyunculara ağır eleştirilerde bulunduk. Ufak gibi gelebilir ama bence şunun payı da fazla bu konuda. Önceki turnuvalar öncesi hazırlıklarda sadece Efes World Cup falan naklen yayınlanırdı. Bu sene ise en başından beri tüm maçlar canlı yayınlandı. Ve biz basketbolseverler de eksikleri daha net gördük. Belki bu eksikler önceden de oluyordu ama göz görmediğinden ve başarı da gelince üzerinde durmuyorduk. Dediğim gibi herşeyi baştan kötü görünce eleştirilerde erken alev aldı , bence bu da az da olsa etkiledi diye düşünüyorum.

Gelelim şampiyonaya. Portekiz maçı ile güzel bir giriş yaptık. Rakip zayıftı bizde fena oynamadık ve galibiyetle başladık. İkinci maç Britanya idi. Britanya , Portekiz'e nazaran daha iyi oyunculara sahip bir takımdı . Onları daha rahat geçtik. 2de 2 yaparak Litvanya maçına çıktık. 35 dakika önde götürdüğümüz maçı son çeyreğin sonlarında basit hatalarla verdik. Sağlık olsun deyip Polonya maçına çıktık. Kötü bir oyun , kötü bir hakem triosu ve sonunda kötü bir mağlubiyet. Son İspanya maçına elenmiş halde bile çıkma ihtimalimiz varken Britanya imdada yetişti bizde Pau Gasol'den yoksun İspanya'yı geçerek 2. tura adımızı yazdırdık. Turnuva başlamadan hedefimiz en az 1 galibiyet taşıyabilmekti üst tura bunu başararak 2. tura çıktık.

2.Turda ilk rakip Fransa'ydı. Bence bu maçı alabilseydik herşey daha farklı olabilirdi. En azından kaderimizi Sırplara bırakmak zorunda kalmazdık. Maçın sonunu yine oynayamadık. Faul hakkı dolmuş rakibin üzerine gitmeyi değil geriye çekilerek fizandan şutlar denedik. Uğraşmadık yani ,tembellik ağır bastı bir nevi. 3 sayı yüzdemiz yine yerlerde aynı şekilde faul yüzdemizde. Hal böyle olunca içeriyi de zorlamayınca mağlubiyet kaçınılmaz oldu.

Fransa'ya kaybettikten sonra Almanya maçını kazansak ta kaybetsek te finali Sırbistan ile yapacaktık. Almanya maçına hızlı girdik maçın başında şutlarımız girdi farkı açtık. Lakin hastalığımız yine tuttu . İlk yarı 23 sayıda tuttuğumuz Almanya'dan ikinci yarı 50 sayı yedik. Üstelik ilk yarıda Nowiztki oyundayken yakaladığımız farkı açamayıp aksine inmesine izin verdik. Maç sonunda savunmada unutmamamız gereken adamları unutup extra 3 sayılık basketler yedik. Hücumda rakibin faul hakkı dolmuşken içeri zorlamayıp gereksiz şutlar denedik. 3 sayılık yüzdemiz sanki maksimumdaymış gibi sürekli 3 sayıyı zorladık. Hücumda artık oyuncular içeri dahi girmiyordu , çizgi gerisinde top çevirip 3lük atmaya çalışıyorduk. Maç sonu oynamayı bir türlü beceremiyorduk ve inadına tüm maçlarımız da son toplara kalıyordu. Kaderin kötü bir oyunuydu. Yoksa Orhun Ene'nin çizemediği yada çizipte oynatamadığı bir oyun muydu ?

Almanya'ya da kaybettik ve tek şansımız Sırbistan maçı kaldı. Sırbistan ne kadar iki maçını da kaybetse de zorlu bir maç olacaktı. Onlar da biz de kötü durumdaydık ve bu maç ilaç gibi gelecekti kazanana.Sırplar maça iyi başladı , biz devre sonunda biraz toparlandık , 3. çeyrekte yakaladık , son çeyrekte ise bitirici hamleyi yapamadık ve kaybettik. Lakin yine şut seçimleri ve faul atışlarına değinmeden geçemeyeceğim. Sırp maçında top kaybı sayımız 5 , ribaundlarda başabaş kalmayı başardık ama 13 serbest atış kaçırıp 3/17 3lük attığımız bir maçta sadece 1 sayıyla maç verdik. Üstelik maçın son 2 basketini Ender içeri girerek attı. Bunu önceki maçlarda ve Sırbistan maçının son hücumunda da yapsak belki de 3te3 yapıp çeyrek finale 2. sıradan çıkacaktık. Takımda bazı oyuncular hücumda ve savunmada tembel kalıyorlar. İçeri girmektense garip fadeawayleri tercih ediyorlar. İçeri girsek en kötü faul alıp çizgiye gideceğiz ne kadar kötü atsakta rakibin direnci azalacak savunmada ama yapmadık. Yapamadık değil bence yapmadık çünkü içeri girip penetre pas yapmak pick and roll oynamak biraz emek ister ter akıtmak ister. Takımın bir bölümünde bunu göremedim. Bu bir bölüme takımın 30+ isimleri de dahil. Biraz Ömer Onan'ı ayırabiliriz diğerlerinden .

Tüm maçlarda Emir ve Enes sahaya girince takımın başka bir havaya büründüğünü gördük ama ne hikmettir ki yorulunca kenara almasını bildiği Emir ve Enes'i skora ihtiyacımız olunca sahaya sürmeyi beceremedi kenar yönetimi. İçeri girip faul almamız gereken zamanlar oldu ama en iyi içeri girebilen oyuncumuz Emir kenardaydı. Sırtı dönük iyi eşleşme yakalamış ve maden gibi işleyen Enes kenara gidince geri sahaya giremiyordu.

Aklıma gelen bir başka sorun ise sorunlar antrenman şu bu değil psikolojik bir problem . Kafa olarak şu turnuvaya gelemeyen oyuncular var sahada ne kadar formaları olsa da. 2010'daki o ruh gitmiş kaybolmuş sanki. Kötü hücum ettiğimiz gibi maçın tamamında göstermemiz gereken mücadeleyi sadece belli zamanlarda görüyoruz. Ruhun gitmesindeki bir diğer sebep ise 2010'daki başarı bazılarını doyurmuş sanki . Takıma ağabeylik yapması beklenen adamlar hücumda tembellik edip paso şuta zorluyorlar.

Hep negatif taraflarını ele aldık şimdi gelelim bu şampiyonadan aldığımız iyi mesajlara. Emir ve Enes'in takıma böyle dahil olması çok güzel ve ileriye yönelik umut verici. Çünkü ikisi de ilk şampiyonalarını oynadılar. Emir , Hidayet'in yerini gayet dolduracak şekilde oynadı. Enes ise skorer uzun problemimize ilaç gibi gelecektir. Ömer Aşık'ın sakatlıktan böyle dönmesi ve büyük gelişimi sevindirici. Kerem Tunçeri'nin de emekliliğinin yakın olduğunu düşünürsek alttan Şafak Edge geliyor hiç korkmayalım bence. Dahası Doğuş ve Barış Ermiş'te bu takıma katılacaklardır ileride.( Kafasına saksı düşerse Hakan Demirel bile gelebilir ) İzzet'in havayı soluması iyi kullanması durumunda ileride iyi işler yapmasını sağlayacaktır.

Bundan sonrası için karamsar düşünmeye de gerek yok , çünkü güzel bir kadromuz var . Tanjevic için kaç şampiyona sabrettik hedef 2010 diyerek bence ne kadar bu şampiyonada sınıfta kalmış olsa da Orhun Ene'nin de arkasında durmalıyız. Güzel günler göreceğimize eminim ama sabır etmeyi bilmeliyiz.

E Grubunda Görünüm


Eurobasket 2011'de 2. Tur maçları E grubunda tamamlandı ve çeyrek finalistler belli oldu.

A grubundan E grubuna yükselen İspanya , bu grubu da 1. tamamlayarak çeyrek finale yükseldi ve rakibini beklemeye başladı. 2. Turdaki tüm maçlarını kazanan İspanyollar gün geçtikçe performanslarını daha da artırıyorlar.

B grubundan namağlup olarak gelen Fransa , gruplardaki son maçında İspanya'ya farklı mağlup olarak grubu 2. sırada tamamladı ve çeyrek finale yükselmeyi başardı. Bu mağlubiyet liderlikten ettiği gibi Fransa'nın turnuvadaki ilk mağlubiyeti oldu.

A grubundan 2. sırada E grubuna gelen ev sahibi Litvanya ise Almanya ve Sırbistan'ı geçip Fransa'ya mağlup olarak E grubunu 3. sırada tamamlayarak bir diğer çeyrek finale yükselen taraf oldu.

A grubunu 1 mağlubiyetle 2. sırada tamamlayan Sırbistan ise 2. tur maçlarında sadece Türkiye'yi yenmesine karşın çeyrek finale yükselmeyi başardı.

A grubundan Türkiye , B grubundan Almanya ise elenen takımlar oldular.

E grubunda oynanan maçların sonuçları ve oluşan puan durumu şöyle ;

12 Dev Adam Çeyrek Finale " Yokummmm" Diyor


Eurobasket 2011'de 12 Dev Adam 2. Tur gruplarındaki son aynı zamanda çeyrek finale yükselme maçında Sırbistan'a 68-67 mağlup olarak turnuvaya veda etti.

Bu kez diğer maçların aksine maça iyi başlayan biz değil rakibimiz Sırbistan oldu. Özellikle Teodosic'in sürüklediği hücumlarda Sırplara karşı koyamadık. Emir ve Enes'in oyuna dahil olmasıyla dengeyi sağlasakta Sırplar onlara yaklaşmamıza izin vermedi ve ilk çeyreği 18-11 geride kapattık. İkinci çeyreğe daha istekli başlasakta hatasız oyunumuz çok sürmedi ve Sırplar yakaladığı ivme ile 26-15e getirdiler devreye 7 dakika kala. İlerleyen dakikalarda oyun dengelense de skorda pek fazla yaklaşamadık. Bu maçta da ne 3 sayı ne serbest atış atabildik. İlk 3 sayı isabetini bulduğumuzda dakikalar 15i gösteriyordu. Devre sonunda biraz toparlanan 12 Dev Adam farkı tek hanelere indirmeyi başardı : 35-27

İlk yarının yıldızı şüphesiz Teodosic oldu. Maçı adeta domine eden yıldız oyuncu devreye girilirken 14 sayı 5 ribaund 2 asist istatistikleri yapmıştı bile. Bizim için iyi bir istatistik ise top kayıpları diyebiliriz.(ilk yarıda 3tü sanırsam) Topun değerini biliyoruz ama hücumda gerekli zorlamayı yapmıyoruz , bu hastalığımız devam etti yine.

İkinci yarı başlarken yine bir umutla girdik.Pota altında üstünlük kurduk , ribaundlardaki farkı eritmeye başladık ve otomatikmen farkta inmeye başladı.Hatta farkı bir ara 3 sayıya kadar indirdik ama bir türlü son vuruşu yapıp öne geçmeyi başaramadık ve son çeyreğe 56-53 geride giren taraf 12 Dev Adam oldu. Son çeyrek ise nefesleri kesti adeta. Tunçeri açılışı yaptı farkı 1 sayıya kadar indirdik.Bu çeyrekte taraflar skor üretmekte zorlandı. Biz Enes'i pota altında bir süre kullanmaya çalıştık. Sırplar Krstic ve Savanovic ile skorda kalmaya çalıştılar. 2. Yarıda Teodosic'i yavaşlatmayı başardık ama bir türlü indirdiğimiz farkı lehimize açacak hamleleri yapamadık. Hızlı hücumda Enes gereksiz bir top kaybı yaptı. Yine fark 3ken gereksiz 3 sayı denedik derken yine olan oldu son 4 saniyeye 1 sayı geride ve top elimizde girdik. Farkın 1e inmesinin sebebi ise içeri girmeyi akıl etmemiz. Rakibin zaten faul problemi varken ha bire tembellik edip potaya gitmememiz bize gerçekten pahalıya patladı sadece bu maç değil , Fransa ve Almanya maçları da böyle gitti. Neyse dağılmadan son hücuma gelelim. 4 Saniye kala topu oyuna soktuk Ersan fadeaway denedi girmedi kaybettik. Girse kahraman olurdu ama beceremedi. Lakin şu da var ki 4 saniyede Ersan oradan potaya gayet rahat gidebilirdi.Bunu denemedik , yazık oldu. Oyun olarak bence kısım kısım gerekli mücadeleyi gösterdik ama bunu maça yayamadığımızdan ve hücumdaki seçimlerden ve bir türlü düzene sokamadığımız 3 sayı ve serbest atıştaki kötü yüzdemizden ötürü kaybettik ve eve dönüyoruz. Şu maçta 13 serbest atış kaçırdık ve 1 sayı ile maçı kaybettik , ne kadar dramatik.

Maçın en skorer ismi 20 sayı 8 ribaund 5 asist 6 top kaybı ile Teodosic olurken , Savanovic 14 , Tepic 12 sayı ile mücadele ettiler. 12 Dev Adam'da ise Enes ve Ömer Onan 11'er sayı ile oynarken , Ersan 10 sayı ile maçı tamamladı.

Bu mağlubiyetle 12 Dev Adam turnuvayı noktalarken , Sırbistan ise çeyrek finaldeki rakibini beklemeye başladı.

11 Eylül 2011 Pazar

Son Maçlar Öncesi Çeyrek Final Mücadelesi






Bu yazıda E ve F grubundaki takımların çeyrek final şanslarını inceleyeceğim.

E grubundan başlayalım önce. İlk tur gruplarından namağlup gelen Fransa ünvanını ilk 2 maçta korumayı başardı. Önce Türkiye , ardından Litvanya'yı geçerek çeyrek finale kalmayı daha ilk maçta garantilemişti. İşte o Fransa bugün grup 1.liği için İspanya ile mücadele edecek. Kazanan 1. kaybeden 2. olarak gruptan çeyrek finale yükselecekler.

Ev sahibi Litvanya ise Almanya ile tur mücadelesine çıkacaklar ve kazandıkları takdirde 3. sıradan üst tura çıkmayı başaracaklar. Eğer kaybederlerse 3lü averaja kalacaklar Almanya ve Türkiye - Sırbistan maçının galibi ile. Almanya'nın ise kazanması durumunda yine diğer maçın kazananı ile 3lü averaja kalacaklar .Kaybettikleri takdirde turnuvaya veda edecekler.

Türkiye - Sırbistan maçı ise tam bir final havasında olacak. Kazanın yoluna devam ettiği kaybedenin evine döneceği bir maç olacak.

F grubuna baktığımızda ise Rusya ve Makedonya bu akşam 1.lik için sahaya çıkacaklar. Rusya turnuvada henüz mağlup olmadı. Makedonlar ise ilk maçta Karadağ mağlup olduktan sonra 6 maç ard arda kazanmayı başardılar. Bu maçta kazanan 1. olarak , kaybeden ise 2. olarak üst tura çıkacaklar.

Günün bir diğer maçı Yunanistan ile Gürcistan arasında. Gürcistan'ın buralara gelmesi bile sürpriz oldu zaten grupta da iddiaları kalmadı. Yunanistan kazanıp 3. sıradan çeyrek finale çıkmak için sahaya çıkacaktır.

Slovenya ile Finlandiya maçı ise çeyrek final için ya tamam ya devam maçı olacak. Yenen takım yoluna devam ederken kaybeden evine dönecek.

E grubu maçları bugün F grubu maçları ise yarın oynanacak program şöyle ;


Rakip Sırbistan Hedef Çeyrek Final


Vee geldik dananın kuyruğunun kopacağı güne. İşi Sırbistan maçına bırakmayabilirdik. Özellikle Almanya ve Fransa maçlarını bana göre dramatik şekilde kaybettik ki ikisini de kazanıp bugün liderlik için sahaya çıkacaktık belkide ama olmadı ve yine son maça bıraktık işi ve yine kaderimiz kısmen başkalarının ellerinde.

Aldığımız iki mağlubiyetin ardından ilk tur gruplarında Britanya'dan umduğumuz ve bulduğumuzu bugün de Litvanya'dan bekleyeceğiz. Onlar Almanya'yı yener bizde Sırpları geçersek adımızı son 8e yazdıracağız. Tabi günün ilk maçı bizim maç onu kazanamazsak zaten diğer maçın anlamı dahi yok.

Grup bizim gözümüzden böyle görünürken gelelim Sırbistan'a. Biz diyoruz kendi takımımıza işte oyun kuramıyoruz , şut sokamıyoruz , serbest atış atamıyoruz , coach yetersiz kalıyor vs vs. Ama ne olursa olsun hala bir kurşun hakkımız var ve belkide bu kurşunu olumlu kullanırsak tüm bu saydıklarımın üzeri kapanacak. Belki de madalyaya giden yolu açacağız. Çünkü gerçekten karşı grupta başka burada bambaşka maçlar oynanıyor. Neyse konuyu dağıtmayalım ve rakibi incelemeye alalım.

Kadro olarak baktığımızda gerçekten çok kaliteli isimler var. 2006'da İzmir'de şampiyon olan jenerasyon burada yine karşımıza çıktı. 2010'da yıkmıştık onları ama bugünki maç daha farklı olacaktır eminim. Çünkü ne onlar ne de biz o gün ki formdan çok uzağız. Onların kendilerine göre bizim kendimize göre sıkıntılarımız var. Bu maç iki hastanın tek ilaç için mücadelesi şeklinde olacak. Kazanan ilacı kapıp yarasına sürüp yoluna devam edecek. Kaybeden ise enfeksiyonla boğuşmak üzere evine dönecek.

Yukarıdaki gibi şartları göz önüne aldığımızda aslında hiç bir istatistiğe gerek yok bence. Tek bir maç tek bir şans aslında turnuva için son şans. Burada x kişisi 10 sayı 10 asist yapmış , y kişisi 20 ribaund almış hiç önemi yok. Bugün iki takımında isteği kazanmak olacak ve sahadaki herkes bunun için çabalayacak. Böyle durumlarda Türkler olarak altından kalkabildiğimiz maçlar var önceki dönemlerde. Sırplar açısından bir diğer önemi ise 2010'un rövanşını oynayacaklar . Ama şu da var ki keskin sirke küpüne zarar derler. Umuyorum ki onların bu siniri , hırsı ters tepecek ve biz bu maçı alıp yolumuza devam edeceğiz.

Ne kadar istatistiğe , teknik analize girmek gereksiz desem de bilgi amaçlı birkaç satırı hatırlatmakta fayda var. Rakibimiz ne kadar şu an formda olmasa da Teodisic gibi 2010 Euroleague MVP'sine sahip. Tepic gibi önemli bir yeteneğe sahipler. Keselj gibi ceza şutlarını affetmeyen bir 3 sayıcıya sahipler. Pota altında birebiri olan , uzak mesafe şutu olan Savanovic'e ve takımın en tecrübelisi Nba kariyerli sırtı dönük oyunları iyi oynayan Krstic'e sahipler. Böyle yazdım ama bizden çok çok fazlaları yok .İkili oyunlara , ribaundlara dikkat etmeliyiz. Ayrıca Keselj başta olmak üzere Teodosic'in bazen 9 metreden attığı şutlara dikkat etmeliyiz. Övündüğümüz savunmamızı maçın bir kısmına değil de tamamına yayarsak Sırbistan'ı bu maçta mağlup etmemek için hiçbir sebep yok. Bugün şutların girdiği gün olsun , faulleri attığımız gün olsun , kısacası bugün zafer günü olsun.

Başarılar 12 Dev Adam !

12 Dev Adam'ı Schwethelm Yıktı : 73-67


Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda 2. Tur 2. maçında Almanya ile karşılaşan 12 Dev Adam sahadan 73-67 mağlup ayrılarak çeyrek final şansını Sırbistan maçına bıraktı.

Maça Almanya 4-0 lık seri ile girsede toparlanan 12 Dev Adam 9-0 ile o seriye karşılık verince skorda öne fırlamayı başardı. Skor olarak oldukça kısır geçen bu çeyreği Türkiye 13-6 üstün geçen taraf oldu. 2. Çeyrekte iyi oyununu sürdüren 12 Dev Adam çeyreğin başında 22-10 ile farkı 12 sayıya çıkardı. Çeyreğin son 5 dakikasında Nowitzki faul problemi yaşamasına rağmen biz farkı açacağız diye beklerken Almanlar Kaman önderliğinde skorda yaklaşmaya başladılar. Nitekim ilk yarı bittiğinde Nowitzki'siz farkı 3 sayıya indirmeyi başardılar . Devre 26-23 Türkiye lehine sonuçlandı.

İkinci yarıya Almanlar Nowitzki'nin sayılarıyla başladılar. Kaman ve Heikko ona yardımcı olurken Türkiye'de Enes , Emir ve Ömer skorda taşımaya çalıştılar.Geride başladıkları çeyrekte Almanya Heikko'nun son saniye basketi ile son çeyreğe 48-46 önde girmeyi başardı. Son çeyrekte ise sahnede ne Nowitzki ne Kaman vardı. Schwethelm belki de kariyerinin en önemli oyunlarından birini ortaya koydu ve adeta Türkiye'yi yıkan adam oldu.Ard arda bulduğu 3lüklerle Millilerin belini büken Schwethelm maçın kahramanı oldu son çeyrekte. Tabi bunda Hamann'ı riske etmeyip Schwethelm'i boş bırakan savunmanın da suçu yok değil.Yine sonlarına başabaş girdiğimiz bir maçı maç sonu oynamayamadığımızdan kaybettik. Tıpkı daha önceki Litvanya , Fransa maçları gibi.

Bu mağlubiyetle tur şansını son maça bırakan 12 Dev Adam'da Ömer Aşık 19 sayı 11 ribaund ile oynadı. Almanya'da ise Kaman 20 , Nowitzki 19 , Schwethelm 14 sayı ile mücadele ettiler.

8 Eylül 2011 Perşembe

12 Dev Adam Kötü Başladı : 68-64


Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda 1. tur maçlarının ardından dün E grubundaki maçlarla 2.tur heyecanı başladı.Üst gruba 1 galibiyet taşımayı başaran 12 Dev Adam gruptaki ilk maçında Fransa'ya son dakikaları oldukça çekişmeli geçen maçın ardınan 68-64 mağlup olarak kötü bir başlangıç yaptı.

Maça Ender - Ömer Onan - Hidayet - Ersan ve Ömer Aşık 5i ile başlayan 12 Dev Adam , maçın hemen başında Ömer'in 3lükleriyle 10-2 öne geçmeyi başardı. Daha sonra toparlanan Fransa oyunda dengeyi kurdu . İlk çeyreği 12 Dev Adam 14-12 önde geçmeyi başardı. İkinci çeyrekte Fransızlar skor bulmakta zorlanmadılar ve Batum önderliğinde devre arasına 31-27 önde girmeyi başardılar. Yaptığımız top kayıpları bu çeyrekte ritm bulmamıza engel oldu desek yanlış olmaz. 3. çeyrekte ise Fransa fırtınası vardı adeta. Özellikle Tony Parker'ın dümene geçmesiyle farkı açmaya başladılar. Çeyreğin sonunda biri sol biri sağ dipten buldukları 2 , 3 sayılık atışla farkı 13 sayıya çıkarıp son çeyreğe rahat girmeyi başardılar. Son çeyrekte ise 12 Dev Adam oyuna tekrar ortak olmayı başardı. Sert savunmasıyla rakibini yakalayan 12 Dev Adam 22 saniye kala farkı 3 sayıya düşürdü ve hücum sırasını ele geçirdi. Lakin bu hücumda Kerem Tunçeri 3 sayılık atışı sayıya çeviremedi ve eşitlik şansını yitirdik. Oysa rakibin faul hakkı dolmuşken içeriyi zorlamak en mantıklı skor bulma yöntemiydi bana göre. Kaldı ki o ana kadar 4/22 yüzdeyle atmışız ki zorlamanın da anlamı yoktu zaman da yeteri kadar vardı. Daha sonra 5 saniye kala Emir'in 3 lüğü ile farkı yeniden 3e indirdik ama hücumda mola dönüşü topu oyuna sokamadık . Bu şansları değerlendiremeyince sahadan mağlubiyetle ayrılan 12 Dev Adam grupta 5. sıraya geriledi.

Fransa'da Tony Parker 20 sayıyla maçın en skorer ismi olurken , Batum 13 sayı ile ona eşlik etti. 12 Dev Adam'da ise Hidayet 13 , Emir 11 , Ersan 10 sayı 10 ribaund , Ömer Aşık 10 sayı 11 ribaund ile mücadele etse de maç sonundaki kritik tercihlerimiz maçı kaybetmemize sebep oldu.

Bu maçta , yine diğer maçlarda da olduğu gibi 3 sayı çizgisinin gerisinden haddinden fazla şut kullandık. Oysa pota altını iyi kullanabilsek yada ikili oyunları iyi oynayabilsek o kadar rahat olacaktık ki. Fransa zaten savunması kolay takım. 3 sayı tehdidi diğer takımlara nazaran daha az. Zaten maçı kaybetmemizdeki sorun savunma değil hücumda yüzdesiz olmamızdı. Her topu dışarıdan denedik. 2ye 2 hızlı hücuma gidiyoruz yine 3lük deniyoruz. Bu tercih hataları sonumuzu hazırladı. 12 Dev Adam'ın mutlaka ve mutlaka içeriden oynamayı hatırlaması ve pota altı oyuncularından yararlanmasını hatırlaması gerekiyor.

Gruplara mağlubiyetle başlasakta hiçbirşey bitmiş değil. Almanya maçını kazanarak yeniden grupta iddialı hale gelmeliyiz. Ardından da Sırbistan ile final gibi bir maça çıkacağız sanırsam. Zaten çeyrek finale çıkabilirsek karşıdan 1. 4. farketmez heps dişimize göre rakipler. Umarım gruptan çıkıp hedefimiz olan Olimpiyat vizesini alacak dereceyi elde ederiz.

Başarılar 12 Dev Adam !

7 Eylül 2011 Çarşamba

Rakibimiz Fransa


Litvanya'da devam eden 2011 FIBA Avrupa Şampiyonası'nda ülkemizi temsil eden ve A Grubu’nda oynadığı son maçta İspanya’yı mağlup eden A Milli Takımımız, ikinci tur E Grubu’ndaki ilk maçında bugün Fransa ile 18.00’de karşı karşıya gelecek. Çeyrek final yolundaki bu önemli mücadele, NTV Spor ekranlarından ve NTVSpor.net'ten canlı olarak yayınlanacak.

Avrupa Şampiyonası’na çok iyi bir başlangıç yapan, Portekiz ve Büyük Britanya ile oynadığı maçları 79-56 ve 90-61’lik skorlarla kazanan millilerimiz, A Grubu’ndaki üçüncü maçında ev sahibi Litvanya’ya 75-68 mağlup olmuştu. Grubundaki dördüncü maçında Polonya’ya 84-83 yenilen millilerimiz, dün oynanan karşılaşmada Büyük Britanya’nın Polonya’yı yenmesi ile üst turu garantilemiş ve grubunda oynadığı son karşılaşmada, son Avrupa Şampiyonu İspanya’yı da 65-57’lik skorla yenerek A Grubu’nu üçüncü sırada tamamlayarak üst tura çıkmıştı.

Millilerimizde ilk tur maçları sonunda dört oyuncumuz çift haneli skorlara ulaştılar. Takımın en skorer oyuncusu olan Emir Preldzic 12 sayılık bir ortalama ile mücadele ederken, kaptan Hidayet Türkoğlu 11, genç yıldız Enes Kanter 10.2 ve Ersan İlyasova da 10 sayılık ortalamalar ile ilk turu tamamladılar. Takımımızda pota altının en etkili oyuncusu maç başına aldığı 7.2 ribaund ile Ömer Aşık olurken, Ömer’i 5.6 ribaund ile Ersan İlyasova ve 4.2 ribaund ile Enes Kanter takip etti. 12 Dev Adam’da sayı yollarının en etkili ismi ise Ender Arslan oldu. Ender, maç başına 3.6 asist yaparken, Emir Preldzic de 3 asist ile Ender’i takip etti. Rakip oyuncuların korkulu rüyası olan Ömer Aşık, maç başına yaptığı 2 blok ile hem millilerimizin hem de şampiyonanın en çok blok yapan oyuncusu konumunda.

A Milli Takımımız, geride kalan 5 maç sonunda rakip potalara maç başına 77 sayı bırakırken, potasında ise 66.6 sayı gördü. İki sayılık atışlarda %57.1, üç sayılık atışlarda %30.5 ve serbest atışlarda %68.6’lık isabet oranları ile mücadele eden millilerimiz, maç başına 25.6’sı savunma ve 9.8’i de hücum olmak üzere toplam 35.4 ribaund ortalaması ile oynadı. Yine maç başına 15.4’lük bir asist ortalamasına ulaşan millilerimiz, 12.6 kez top kaybı yaparken, 4 kez de blok yaptı.

FRANSA'NIN KARNESİ
Millilerimizin karşıya geleceği Fransa ise B Grubu’nda başladığı mücadelesini yenilgisiz olarak lider tamamlayarak üst tura çıktı. Adeta NBA yıldızlarının bir topluluğu görüntüsünde olan Fransa, şampiyonadaki ilk maçında Letonya’yı 89-78 mağlup ettikten sonra, sırasıyla İsrail’i 85-68, Almanya’yı 74-65, İtalya’yı 91-84 ve grubundaki son maçında da dün Sırbistan’ı 97-96’lık skorlarla geçmeyi başardı.

Fransa Milli Takımı’nda beş oyuncu çift haneli skorlarla mücadele ederken, takımın en skorer oyuncusu NBA yıldızı Tony Parker. Parker geride kalan 5 maç sonunda 23.2 sayılık bir ortalamaya ulaştı. Bir diğer NBA oyuncusu Nicolas Batum 15.4 sayılık bir ortalama ile mücadele ederken, Boris Diaw 11.6, Mickael Gelabale 10.6 ve Joakim Noah da 10.2 sayılık ortalamalara ulaştılar. Hücum gücüne nazaran pota altında ribaundlarda daha zayıf görünen Fransa’da, pota altının en etkili oyuncusu 7.8 ribaundluk ortalaması ile Joakim Noah oldu. Noah’ı 5.2 ribaund ortalaması ile Boris Diaw takip etti. Takımın sayı yollarındaki en etkili ismi ise 5.4 asistlik ortalaması ile NBA yıldızı Tony Parker oldu.

Yüksek bir sayı ortalaması ile oynayan Fransa, maç başına rakip potalara 87.6 sayı bırakırken, potasında ise 78.2 sayı gördü. İki sayılık atışlarda %56.4, üç sayılık atışlarda %40.3 ve serbest atışlarda 84.3’lük bir isabet oranına ulaşan Fransa, maç başına 9’u hücum ve 25.8’i de savunma olmak üzere toplam 34.8 ribaund aldı. 14.2 asistlik bir ortalama ile mücadele eden Fransa, 12.4 kez top kaybı yaparken, 1.8 de blok yaptı.

FRANSA'YI DAHA ÖNCE 5 KEZ YENDİK
A Milli Takımımız ile Fransa Avrupa ve Dünya Şampiyonaları’nda toplam 17 kez karşı karşıya geldiler. Bu maçlardan 5 tanesini millilerimiz kazanırken, 12 kez de Fransa sahadan galip ayrıldı. Son olarak geçtiğimiz yıl ülkemizde düzenlenen 2010 FIBA Dünya Şampiyonası’nda Fransa ile karşı karşıya gelen millilerimiz, bu mücadeleden 95-77’lik skorla galip ayrılmışlardı.

A Milli Takımımız ve Fransa’nın daha önceki yıllarda yaptıkları maçlar ve aldıkları sonuçlar şu şekilde:

ORGANİZASYON

MAÇ

SONUÇ

Avrupa Şampiyonası (1949)

Türkiye- Fransa

33-47

Avrupa Şampiyonası (1951)

Türkiye – Fransa

42-40

Avrupa Şampiyonası (1955)

Türkiye – Fransa

38-50

Avrupa Şampiyonası (1961)

Türkiye – Fransa

57-74

Avrupa Şampiyonası (1963)

Türkiye – Fransa

63-80

Avrupa Şampiyonası (1971)

Türkiye – Fransa

60-82

Avrupa Şampiyonası (1981)

Türkiye – Fransa

60-67

Avrupa Şampiyonası (1993)

Türkiye – Fransa

55-69

Avrupa Şampiyonası (1995)

Türkiye – Fransa

76-90

Avrupa Şampiyonası (1997)

Türkiye – Fransa

82-71

Avrupa Şampiyonası (1999)

Türkiye – Fransa

63-66

Dünya Şampiyonası (2006)

Türkiye – Fransa

56-64

Avrupa Şampiyonası (2007)

Türkiye – Fransa

64-85

Avrupa Şampiyonası (2009)

Türkiye – Fransa

68-80

Avrupa Şampiyonası (2009)

Türkiye – Fransa

77-65

Avrupa Şampiyonası (2009)

Türkiye – Fransa

80-78

Dünya Şampiyonası (2010)

Türkiye – Fransa

95-77

Millilerimizin de yer aldığı E Grubu'ndaki puan durumu ise şu şekilde:

E Grubu

Takım

O

G

M

A

Y

P

Fransa

2

2

0

173

161

4

Sırbistan

2

1

1

171

161

3

İspanya

2

1

1

148

144

3

TÜRKİYE

2

1

1

133

132

3

Litvanya

2

1

1

154

159

3

Almanya

2

0

2

129

151

2





Kaynak : NTVSPOR